Nov 21, 2012

Bogazin Kiyisinda

Farkindayim. Son yazilar hep Ingilizce. Blog ismi Turkce. Nasil bir varolusa imza atiyorum belirsiz:) O Ingilizce yazilari yazarken bu blogun ismini de degistireyim, olmaz boyle dedigimi hatirliyorum. Ve fakat, 3 dakika once neden bu ismi koydugumu farkettim, degistirmeyecegim. Pek cok insan icin boyle midir bilmem ama ben okudugum okullarin kisiligimde soz sahibi olduklarinin farkindayim. Sikayetim yok. Sahip oldugum bir elin parmaklarini gecmeyecek sayidaki dostlarim bana hep okudugum okullarin armagani. Dogru bildigin yolda inatla yurumek ve bir seyleri degistirebilmek icin caba sarfetmek (tesekkurler Ibrahim Yucel), gurur, basariyi tasima, basarisizliga katlanma, bagira bagira yanlis yapmaktan korkmadan sarki soyleyebilme, ulkeyi sevmenin farkli yollari oldugunu ogrenerek kendi yolunda ilerleme, Turkce’yi dogru kullanmak, kendi diline ozen gostermek, okul hayatinin ders calismaktan ayri bambaska bir hayat oldugunu anlamak ve secimler yapmak. Fakultemin icine girildiginde tam karsiniza bir duvar buyuklugunde pano cikar. Uzerindeki kabartma cok akilda kalici degildir ama altinda yazan soz benim aklimda kaldigi gibi su gunlerde herkesin aklina kazinmalidir: “Gercekleri soylemekten korkmayiniz.” Neyse… Dedim ya, yaklasik 3 dakika once (simdi tabii 5 dakikaya cikti ben satirlari yazarken) farkettim Bogazin Kiyisinda’nin ne demek oldugunu. Buyumenin verdigi sancilarla huzursuz, okul bahcesinde sisli bir sabahta ayaklari suya sallandirdigimiz, ses verdigimizde sanki bizden baska kimse yokmuscasina kendi sesimizin bize geri dondugu, karsi kiyiyi goremedigimiz ve kendimizi her seyden korunakli oldugumuzu hissettigimiz zamanlar. Bogazin kiyisinda oldugumuz sacma sohbetlerimize kimbilir neleri konu ettigimiz, hatirladikca hala guldugumuz anlar.

No comments:

Post a Comment